Yarı müstakil binalar, E-Board® ile hızlı ve ayrıntılı olarak tamamlanır

Wim, başrolde E-Board cephe panelinin olduğu yarı müstakil binaların nasıl yapıldığını anlatıyor: “İnşaatı 2014'te çok hızlı bir şekilde yapmamız gerekti. Bu işi gaz betonla yaptık. Böylece pencereleri hızlıca kurmamıza ve sonra binalara taşımamız mümkün oldu. Bu da bize ok zaman kazandırdı. Cephe tuğlalarını yalıtmak ve derz dolgularını yapmak için beklerseniz, iki-üç ay gecikmeniz işten bile değildir. O noktada E-Board cephe sistemini tercih ettik. İnşaat Mart 2014'te başladı ve 1 Ocak 2015'te yeni evlerimizde yaşamaya başlamıştık. Konutlar bitmemişti ama yaşanacak durumdaydı. Bu gerçekten olağan dışı bir inşaat tarzıydı.”  

Sylvie ve Wim’in ortak tasarımı: onlar da E-Board'u seçti, üstelik ilk kez kullanacaklardı: “Ayrıntılar önemliydi. Örneğin, girişteki tavanın alt tarafını bile tuğla ile kolayca bitirmemizi sağladı. Burada katı tuğla ile duvar yapmak kolay değil. Oysa E-Board cephe paneliyle bu yapılabilir. Günümüzde yalıtım, köşeleri ve pencerelerin yakınındaki her şeyi dahi kapsamalıdır; aksi takdirde yoğuşma ve termal köprülerle karşı karşıya kalırsınız. Sistemin güzelliği de buradadır; sistem, bu kapsamlı yalıtım işini oldukça basit hale getirir.” Kullanmayı düşünenler için birkaç tavsiyesi de var: “Binanın etrafında biraz daha uzun bir iskele olduğunu lütfen unutmayın. Ayrıca, iki astar tuğlanın buluşması gereken bitirme köşelerine de dikkat edin."

Çift, daha sonraki bir tarihte tuğla astarlarını beyaza boyattı. Sylvie bize sonucu gösteriyor. "Kullandığımız koyu ahşap çıtalarla güzel bir tezat oluşturuyor, tıpkı terasın üstündeki gölgelikte olduğu gibi. Bu seçeneği ilk seçenlerden biriydik; bizim bölgemizde daha önce kullanılmamıştı. Bu beyaz ve koyu renkli ahşap kombinasyonunun birçok kopyası var. Beyaz, tahta çıtaların yanında bir tuğla astar kabartması gösterir. Geniş bir tuğla dizisinden çok daha güzel.

"Tuğla parçalarını boyamak bilinçli bir karardı" diye açıklıyor Wim, "Alçı çok düz, yeterli gövdeye sahip değil. Bu el şeklindeki tuğla biraz hareket getiriyor. Sylvie ekliyor, " Bunlar sadece küçük ayrıntılar, ancak biraz daha fazla ayırt edici bir şey katıyorlar. Tuğlayı çıplak bırakabilirdik, ama şimdi sahip olduğumuz şekliyle istiyorduk. Zamansız ama modern. Ve birçok insan bundan hoşlanıyor! "

"Bu durum yüklenici için de geçerliydi” diyerek araya giriyor: “Wim daha önce hiç E-Board cephe panelleriyle çalışmamıştı. Ona eşlik ettik; yanımızda, benimle birlikte şantiyeyi görmeye gelen bir Vandersanden temsilcisi de vardı. Sistemi tanımıyorsanız bu faydalıdır; her şeyin nasıl doğru bir şekilde yapıştırılıp mekanik olarak tutturulduğunu ve tuğlaların yapıştırıcıya yerleştirildiğini görmüş olursunuz. Vandersanden’in bu konuda videoları da var. Bir kez çalışma şeklini anladığınızda ise işler akıcı bir hal alıyor. Astar tuğlaları tek tek yerleştiriliyor; işler duvar örmek kadar olmasa da yine de hızlı yürüyor. Bu basit sistemin ayrıntıları da basit.”

Wim’e göre, bu basitlik nedeniyle hatalar kolayca düzeltilebiliyor: "Bir duvarın bir noktasını kalınlaştırmam gerekiyordu. Pencere, dikkatsiz biz inşaat yüklenicisinin küçük bir hatası nedeniyle, gaz betona kıyasla biraz dışarı doğru çıkmıştı. Ama bu esnek bir sistem. Birkaç santimetrelik bir sorun vardı. Tek yapmamız gereken bunu yalıtımla kalınlaştırmak oldu. Başka bir şeye ihtiyaç kalmadı.”

• Mimar: ArchitektenBuro, Knokke-Heist
• Astar tuğlası: boyalı
• Cephe sistemi: E-Board
• Duvar örgüsü: yarım tuğla deseni